Namazın Önemi İslâmın
beş şartından ikincisi namaz kılmaktır. Namaz, tekbir ile başlayıp selâm ile son bulan,
belli fiil ve sözleri içine alan bir ibadettir. Allah'a karşı tesbîh, ta'zîm ve şükrün ifadesidir. İnsanların
ilk görevi, Allah'ın varlığına ve birliğine, Hazreti Muhammed (s.a.s.)'in peygamberliğine inanmaktır.
İmandan sonra farzların en önemlisi namazdır. Beş vakit namaz, hicretten bir buçuk yıl önce Mîrac
gecesinde farz kılınmıştır. Namaz, rûhu temizleyen, kalbi aydınlatan, insanı
Allah'ın huzuruna yükselten bir ibadettir. Doğrusu, geçici hayatın son bulmayacak birçok kazançları
ancak namaz sayesinde elde edilir. Namaza ayrılan saatler, sonsuzluk aleminin tükenmez mutluluk günlerini hazırlamış
olur Sevgili Peygamberimiz: "Namaz dinin direğidir." (Keşfu'l-Hafa, c.2, s.31) buyurarak,
namazın dinimizde çok önemli bir ibadet olduğunu belirtmiştir. Namaz, bize beden ve ruh temizliği kazandıran
bir nurdur. Bu sayede müslüman günah kirlerinden arınır ve cennete girmeye lâyık temiz bir kul olur. Peygamberimiz
(s.a.s.) efendimiz bu konuda şöyle buyurdu: "Sizden herhangi birinizin kapısı önünde bir
nehir bulunsa, ve o kimse nehirde günde beş defa yıkansa kendisinde kirden birşey kalır mı?" Dinleyenler:
"Hiç kir kalmaz Ya Rasûlellah!" diye cevap verdiler. Peygamberimiz: "İşte
beş vakit namaz da buna benzer, Allah namazla günahları siler." (Buhari, c.2, s.475) buyurdu. Namaz,
kalplere Allah korkusunu yerleştirerek insanı günah işlemekten korur. Bu gerçek Kur'an-ı Kerim'de şöyle
bildirilmektedir: "Sana vahyolunan kitabı oku, namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz,
hayasızlıktan ve fenalıktan alıkoyar." (Ankebût sûresi, 45) Müslüman kişi namaz
kılmakla mükellef olduğu gibi, çocuklarına da namazı öğretmek zorundadır. Sevgili Peygamberimiz
şöyle buyuruyor: "Çocuklarınıza yedi yaşına gelince namaz kılmasını emredin."
(Keşfu'l-Hafa, c.2, s.203) Anne ve baba yedi yaşına giren çocuklarına namaz kılmayı
öğretirse çocuklar erginlik çağına gelince namaza iyice alışmış olurlar. Namaz
Kimlere Farzdır Bir insana namazın farz olması için üç şartın bulunması
gerekir: 1) Müslüman olmak. 2) Erginlik çağına gelmiş olmak. 3)
Akıllı olmak.
Namazın Kılınışı
|
BİRİNCİ REK'AT |
1) Ayakların arası dört parmak açıklıkta ve parmak
uçları kıbleye doğru gelecek şekilde ayakta kıbleye dönülür. 2)
Niyet edilir. ("Niyet ettim Allah rızası için bugünkü sabah namazının sünnetini kılmaya" şeklinde
niyet edilir.) |
|
|
3) "Allahü Ekber" diyerek iftitah tekbiri alınır. |
|
|
Erkekler tekbir alırken; ellerin içi kıbleye karşı ve parmaklar normal açıklıkta
bulunur. Başparmaklar, kulak yumuşağı hizasına gelecek şekilde eller yukarıya kaldırılır. |
Kadınlar tekbir alırken; ellerin içi kıbleye karşı, parmaklar normal açıklıkta
ve parmak uçları omuz hizasına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar. |
|
|
4) Tekbirden sonra eller bağlanır. Ayakta iken secde edilecek
yere bakılır. 5) Ayakta sırasıyla; a) Sübhaneke b) Eûzü-besmele
c) Fatiha sûresi d) Kur'an'dan bir sûre daha okunur. |
|
|
Erkekler, sağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmakları
sol elin bileğine kavramış olarak ellerini göbek altına bağlarlar. |
Kadınlar, sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar.
Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar. |
6) "Allâhü Ekber" diyerek rukûa varılır ve burada üç defa "Sübhâne
rabbiye'l-azîm" denir. Rükû'da iken ayakların üzerine bakılır. |
|
|
Erkekler, rükûda parmakları açık olarak elleri ile dizlerini tutup sırtını
dümdüz yaparlar. Dizlerini ve dirseklerini dik tutarlar. |
Kadınlar, rükûda sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler.
Ellerini (parmaklarını açmayarak) dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar. |
7) "Semiallâhü limen hamideh" diyerek rükûdan kalkılır
ve ayakta "Rabbenâ lekel-hamd" denilir. |
|
|
8) "Allâhü Ekber" diyerek secdeye varılır. Secdeye inerken
önce dizler, sonra eller, daha sonra da alın ve burun yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizasında
bulunur. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede burun kenarlarına bakılır. Burada üç kere "Sübhâne
Rabbiye'l-âlâ" denilir. |
|
|
Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar.
Ayaklar parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur. |
Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik halde bulundururlar. Ayaklar
parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur. |
9) "Allâhü Ekber" diyerek başını secdeden kaldırıp
diz üstü oturulur. Otururken, parmaklar dizlerin hizasına gelecek şekilde eller uylukların üzerine konur ve
kucağa bakılır. Burada "Sübhânellâh" diyecek kadar kısa bir an oturulur. |
|
|
Erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak parmakları
kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur. |
Kadınlar, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve
öylece otururlar. |
10) "Allâhü Ekber" diyerek ikinci defa secdeye
varılır ve üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-âlâ" denilir. |
|
|
Daha sonra ayağa ikinci rek'at için kalkılır. İKİNCİ
REK'AT |
|
|
1) Ayakta sırasıyla; a) Besmele b)
Fatiha sûresi d) Kur'an'dan bir sûre. |
|
|
2) Birinci rek'atta olduğu gibi "Allâhü Ekber"
diyerek rükûa varılır ve üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-azîm" denilir. |
|
|
3) "Semiallâhü limen hamideh" diyerek ayağa kalkılır
ve ayakta "Rabbenâ leke'l-hamd" denilir. |
|
|
4) "Allâhü Ekber" diyerek secdeye varılır.
Burada üç kere "Sübhâne rabbiye'l-âlâ" denilir. |
|
|
5) "Allâhü Ekber" diyerek secdeden kalkıp
dizler üzerine oturulur. Burada "Sübhânellah" diyecek kadar kısa bir an oturulur. |
|
|
6) Sonra "Allâhü Ekber" diyerek ikinci defa secdeye varılır
ve üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-âlâ" denilir. |
|
|
7) "Allâhü Ekber" diyerek secdeden kalkıp oturulur. Otururken,
el parmakları dizlerin hizasına gelecek şekilde uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. 8) Oturuşta sırasıyla; Ettehiyyatü, Allâhümme salli, Allâhümme bârik, Rabbenâ
âtina... duâları okunur. |
|
|
9) Önce başını sağa çevirerek
"Esselâmü aleyküm ve rahmetûllah" denir. Selâm verirken omuzlara bakılır. |
|
|
10) Sonra başını sola çevirerek "Esselâmü
aleyküm ve rahmetûllah" denir. |
|
|